25 Feb 2020
February 25, 2020

Çocuk Hakları Evde Başlar

0 Comment

             Cenin anne karnına düştüğü andan itibaren başlar  hikayesi. 9 ay güvenli ve sıcak bir ortamdadır, doğumla birlikte anne ve babasıyla yüz yüze tanışma imkanına kavuşur. Sesini duyduğu  ebeveynleriyle nasıl bir yaşam süreceği onun için  gizemini korumaya devam eder.

            Önce annesinin yüzüne bakar ve kim bu kadın der? Anne de bebeğine bakar ve kim bu küçük adam/kadın der? İkisi için de birbirini tanıma süreci başlamıştır artık. Sevgi yumağı içinde çok değerli süreç geçirmeye başladıklarında bu aşk hep böyle mi devam edecektir, bilemez.  Temkinlidir çünkü yaradılışında ona bahşedilen pek çok özelliğinin hayatta kalma savaşında galip kalmasını sağlayacağının bilir.  İsteklerini başlangıçta ağlayarak elde edebileceğini öğrenir ve acıkınca ağlar, bezi doldurunca ağlar, gazı olunca ağlar, uykusu gelince ağlar.. ilk 3 aya kadar annesini kendisinin bir uzantısı gibi görür. 3 aydan sonra annenin farklı bir kişi olduğunu görür ve tanır her ağladığında istekleri karşılanınca kendini değerli hisseder , vay be ne güzel bir çıngar çıkar tüm aile yanında, ben kralım der, tüm çevremdekiler benim için yaratılmıştır diye düşünür. Bir yaşına kadar bunun keyfini çıkarır, hareketlenip etrafı dağıtmaya başlayınca cıslar, hayırlar başlar, şaşırır ve tepki koymaya başlar.  3 yaşına kadar inatlaşma ile varlığını kabul ettirmeye çalışır.

           Ailede cinsiyetine göre rolleri vardır, beklentileri görür. Kızsa hanım hanımcık, çalışkan, becerikli ve başarılı olması istenir. Erkekse pek fazla sınır yoktur, erkektir ne yapsa yeridir bakışı vardır. Erkek babası olmak kültürümüzde gurur vesilesidir.” erkek adamın erkek çocuğu olur”, anne de oğluna ayrı bir ilgilidir kültürel yaklaşımıyla, diğer yandan kocasından babasından gerekli ilgiyi ve sevgiyi, değeri göremeyen anne oğlunda bu ilgi ve sevgiyi görmek ister o nedenle erkek çocuk onun için ayrı bir yeri vardır. Kız cocuk erkek kardeşi varsa bu ayrımı fazlasıyla gözlemeye başlar. Ve ömür boyu sürer. Bu tür ailelerde kız çocuğu sürekli annesinin ilgisini kazanmak için uğraşır durur ama bir türlü  erkek kardeşi gibi olamaz. kıskançlık, değersizlik ve dışlanmışlık hissi gizliden gizliğe kendine karşı da olumsuz duygular geliştirmeye başlar. Ya silik bir karekter geliştirir ya da narsistik bir karekter geliştirir ve bu durum aşağılık kompleksinden beslenir. İlerde iyi ve ilgili bir anne ve eş olamaz, sevgi vermeyi ve sevilmeyi bilemez hatta ileri boyutta kendine eziyet edenleri tercih eder, kendisini sevenleri sevdiklerine pişman eder, sevgiyi yok ettiğinde rahatlar aslında ama üzülmüş gibi davranır, mazlumu oynar. Kendini sevilmeye layık görmez. Egosunun onu yok ettiğini bile bile egosunu besler.

          Erkek çocuk ise  evdeki adaletsiz yaklaşımın farkındadır önceleri bundan hoşnut olur. Su istediğinde annenin ya da ablanın ödev yaparken bile kaldırılıp erkek kardeşe su getirmesinin istenmesi karşısında egosu şişer. Kendini ailenin en önemli kişisi olarak görür ve ben merkezci düşünce ömür boyu sürer. Herkes ona hizmet etmelidir. Ancak çocukta  7 yaşından sonra soyut işlemler döneminde adalet duygusu geliştikçe kendisine uygulanan bu ayrımcılık karşısında bir taraftan kendini değerli hissettirdiği için mutlu olurken ebeveynlerinin adil kişiler olmadığını görür bu onda ebeveyne karşı güvensizlik oluşturur. Bu çelişki çocukta kaygı yaratmaya başlar, memnuniyet duygusu baskın çıkacağından bu olumsuz duyguyu bilinç altına bir yerlere atar ama bu annesine, kadın cinsine karşı öfke geliştirmesine zemin hazırlar. Kendine de buna izin verdiği ve zayıf davranıp adaletli olup bu ayrımcılığa karşı durmadığı için kendine de olumsuz duygular besler, KENDİLİK ALGISI OLUMSUZDUR.  Kendini seven kadını aldatır, ezik davranana şiddet uygular, ebeveynlerine karşı çıkar, huzursuz ve kaygılıdır . Mutlu olmayı beceremez.

          Her iki durumda da aile çocuğa adaletli ve insana saygılı olma modeli olamamıştır. Çocuk bu modelleri istemez ama istemeyerek de olsa model alır, almak zorundadır. Ancak olumlu bir model varsa örneğin bir abi, dayı ,amca vb ya da abla, teyze vb ve daha iyiye yatkın bir genetik özellik de varsa o zaman kötü örnekleri es geçer. Ya da gördüğü olumsuzlukları kabul etmiyorsa tam tersini yapacak gücü ve  çabayı bulup gösterir.  Örneğin Babası alkolik olan bir çocuğun alkolden nefret etmesi , ya da annesinin bu ayrımcılığına karşılık kız çocuk istemesi ve kadınlara saygılı davranması, kadınların güçlenmesi için savaşır. Çok zordur , çoğunluk olumsuz ebeveyn modelinin sonunda aynısı olur.

O nedenle sevgili anneler ,babalar ,

Adalet ve haklar önce evde başlar.

1- Eşler birbirinize  ve çevrenizdeki insanlara sevgi ve saygılı davranın ki çocuk  kendine ve insana saygıyı öğrensin.

2—Ebeveynler siz doğaya ve hayvana sevgi ve saygıyla yaklaşın ki çocuğunuz doğaya ve hayvana saygılı olsun.

3- Evde erkek- kız çocuk ayrımı yapmayın ki ilerde kendine ve kadına saygılı ve değer veren ,öz güveni gelişmiş yetişkinler olsun.